ADALET BAKANI SAYIN YILMAZ TUNÇ'A, ADNAN OKTAR DAVASI İLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİLGİLENDİRME

  

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ’NE

Gönderilmek Üzere,

İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. CEZA DAİRESİ’NE

DOSYA NO               : 2024/365 E.

SUNAN                      : Adnan OKTAR

MÜDAFİ                    : Av. Mert ZORLU

KONU                        : Huzurdaki davanın iki "sözde" küçük yaş müştekilerinden biri olan Dilara Aktunç'un babası, husumetli müşteki Fırat Develioğlu'nun, kızının istismara uğradığı iddiasından ne emniyette ne mahkemede ne de basında HİÇBİR ŞEKİLDE BAHSETMEMESİNİN, bu istismar hikayesinin yalan olduğuna en net delil olduğuna dair Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç'a ilettiğimiz bilgilendirme mektubumuzun Sayın Dairenize sunumudur.


AÇIKLAMALAR:

Daha önce Sayın Dairenize de bildirmiş olduğumuz gibi, davanın sözde küçük yaş müştekisi (şu an 34 yaşında olan) Dilara Aktunç'un babası, husumetli müşteki Fırat Develioğlu, bu davanın hiçbir aşamasında kızının güya uğradığı cinsel istismardan tek kelime dahi bahsetmemiştir. Ne emniyet ifadesinde, ne mahkeme ifadesinde ne de sürekli olarak yer aldığı basında bu konudan tek kelime dahi etmemiş, mahkeme huzurunda hakim, kendisine şikayetçi olup olmadığını sorduğunda, "şirketini geri alamadığı için şikayetçi olduğunu" söylemekle yetinmiştir. Bir babanın, aynı davada kendisine yönelik cinsel istismar iddiasında bulunan kızının bu iddiasından tek bir kelime dahi bahsetmemesi bu iddianın YALAN olduğunu gösteren en net delildir. Bu önemli gerçeği, Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç'a da yazılı bir bildirim ile iletme mecburiyeti hasıl olmuştur. Adalet Bakanımıza yapmış olduğumuz bilgilendirmeyi Sayın Dairenizin takdirine sunuyoruz:

 

Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç'a,
Adnan Oktar Davası ile İlgili Önemli Bilgilendirme

Sayın Bakanımız;

Adnan Oktar davası ile ilgili olarak uzun zamandır bir kısım kiralık basın yoluyla kamuoyunda oldukça kirli bilgilerin dolaştığı ve özellikle küçük yaş istismar yalanının belli kesimler tarafından dayanaksız şekilde dile getirildiği malumunuzdur. Konuyla ilgili olarak, sadece iki küçük yaş müştekinin adı geçmektedir. Bunlardan birincisi, KENDİ ÖZ ANNESİNE İFTİRA ATMIŞ ve ONU HAPSE ATTIRMIŞ ve söz konusu husumetliler tarafından ABLUKA ALTINA ALINARAK KAZAKİSTAN'A KAÇIRILMAK SURETİYLE kullanılmış olan Serra adındaki kişidir. Bu kişinin yalan söylediği SAYISIZ BELGE, BİLİRKİŞİ RAPORLARI, başta kendi ailesi olmak üzere akrabalardan oluşan TANIKLAR VE HUKUKİ MÜTALAALAR yoluyla belgelenmiştir.

Dosyanın diğer "sözde" küçük yaş müştekisi ise, şu anda 34 yaşında, evli, çocuk sahibi olan bir kadındır. Bu kişi, dosyanın husumetli müştekilerinden Fırat Develioğlu'nun kızı Dilara Aktunç'tur. Dilara Aktunç'un ifadelerindeki tutarsızlıklar21 yıl boyunca sessiz kalarak hiçbir şikayette bulunmamış, herhangi bir travma yaşamamış ve hayatına devam etmiş olması, Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi kararına rağmen Adli Tıp Kurumu incelemesinden geçmemesi ve dahası mahkeme huzurunda sanık müdafilerini adeta azarlar bir üslupla, “Taciz ile ilgili soru yok mu? Popo elleme, meme elleme, böyle sorular bekliyorum şeklinde akıl almaz FERAHLIK VE UMURSAMAZLIKTA ifadelerde bulunması, yalan söylediğini belgelemektedir. Takdir edeceğiniz gibi, bu üslup, ASLA VE ASLA BİR İSTİSMAR MAĞDURUNUN KULLANABİLECEĞİ BİR ÜSLUP DEĞİLDİR. Nitekim dosyaya bilimsel ve hukuki mütalaalarını sunmuş olan duayen hukuk profesörleri de, eldeki veri ve delillerden Dilara Aktunç'un isnatlarının temelsiz olduğunu açıkça ifade etmişlerdir.

Dilara Aktunç'un herhangi bir cinsel istismara uğramadığının en önemli delili; dayısının, istismar edildiğini iddia ettiği yıllarda yanında kaldığı çocuk doktoru anneannesinin, İstanbul Emniyetten sorumlu Vali Yardımcılığı ve Sarıyer Belediye Başkanlığı yapmış olan dedesinin beyanlarıdır. Ayrıca her aşamada yanında olduğunu kendisinin de söylediği öz annesi de istismar iddialarını açık şekilde yalanlamaktadır.

Dilara Aktunç'un bizzat annesinin ve dayısının beyanları, istismar edildiğini iddia ettiği yıllarda yanında kaldığı çocuk doktoru anneanne ve mülki amir dedenin beyanları da istismara dair herhangi bir durumun gerçekleşmediğini, böyle bir konudan çocuğun hiçbir aşamada bahsetmediğini, buna dair bir görünüm veya alamet vermediğini, dahası, çocukluğundan itibaren son derece baskın bir kişilikte olan Dilara'nın böyle bir durum olsa yeri yerinden oynatacağını açıkça ortaya koymuştur.

Dilara Aktunç, müvekkil ve arkadaşlarına yönelik olarak kurgulanmış olan bu kumpasın baş aktörlerinden biri olan BABASI FIRAT DEVELİOĞLU TARAFINDAN BU OYUNA DAHİL EDİLMİŞTİR.

Babasının Dilara'yı husumeti uğruna kullandığının en büyük delili, 21 yıl boyunca kızıyla ilgili herhangi bir şikayette bulunmamış olan baba Fırat Develioğlu'nun, ne emniyet ifadesinde, ne mahkeme ifadesinde ne de basında KENDİ KIZININ UĞRADIĞI SÖZDE CİNSEL İSTİSMARDAN TEK KELİME DAHİ BAHSETMEMİŞ OLMASIDIR.

Kızı cinsel tacize uğrayan bir babanın göstereceği doğal reflekslerin hiçbirini göstermeyen Fırat Develioğlu’nun mahkeme huzurundaki ifadesinde, GÜNDEMİNDE KIZININ SÖZDE İSTİSMARI HİÇBİR ŞEKİLDE OLMAMIŞTIR. Kızı küçük yaşta cinsel istismara uğramış bir babanın samimi ruh halinden, acısından, feryat ve tepkisinden KENDİSİNDE ESER YOKTUR. Konu kendisini hiç ilgilendirmemiş gibi hakim huzurunda sadece ticari meselelerinden, şahsi öfkelerinden bahsetmiştir.

Mahkeme huzurunda, aynı davada şikayetçi olan kızının başına geldiği iddia edilen cinsel istismar meselesinden tek kelime etmeyen Fırat Develioğlu'na, sorgusunun sonunda şikayetçi olup olmadığı sorulmuş ve Fırat Develioğlu, KIZIYLA İLGİLİ YİNE TEK BİR KELİME DAHİ ETMEDEN sadece BATAN ŞİRKETİ NEDENİYLE şikayetçi olmuştur.

Tüm bu süreçler sırasında ve sonrasında Fırat Develioğlu, defalarca TV yayınlarına çıkmış ve müvekkile akla hayale gelmez suçlamalar, hatta tehditlerde bulunmuş; ancak bu yayınların hiçbirinde yine kendi öz kızının sözde müvekkil tarafından istismara uğradığından TEK KELİME DAHİ BAHSETMEMİŞTİR.

Bir babanın kendi kızının sözde istismarından ne polis ne de hakim önünde tek kelime dahi bahsetmiyor oluşunun tek açıklaması vardır. BABA VE KIZ, YALAN SÖYLEMEKTEDİRLER.

Fırat Develioğlu, halen çeşitli TV ve YouTube yayınlarına çıkmaya devam etmektedir ve bu yayınlarda EGOLARINDAN, ne kadar ÜSTÜN KONUMDA olan bir insan olduğundan, PARASINDAN bahsetmekte, kendi GÖMLEĞİNİ, KEMERİNİ ÖVMEKTE, ancak HALEN, KIZININ İSTİSMAR EDİLDİĞİNE DAİR TEK KELİME DAHİ ETMEMEKTEDİR.

Şunu da ayrıca belirtmeliyiz ki, Fırat Develioğlu'nun annesi, Dilara'yı büyüten babaannesi Ayla Develioğlu da mahkemeye bir video kaydı göndermiş, ancak o da böyle bir istismar hadisesinden hiç bahsetmemiştir. Fırat Develioğlu'nun kardeşi etkin pişman Murat Develioğlu'nun da, etkin pişman ifadesinin hiçbir yerinde herhangi bir istismardan bahis yoktur.

BİR AİLENİN ANA KONUSU OLMASI GEREKEN BÖYLESİNE BİR SÖZDE İSTİSMAR DURUMU, -Kİ BU AYNI ZAMANDA DAVADAKİ SUÇLAMANIN DA ANA KONUSUDUR- BABA DAHİL AİLENİN HİÇBİR FERDİNİN GÜNDEMİNE OLMAMIŞTIR. Dilara'nın "istismar mağduruyum" iddiasıyla çıktığı mahkemede, BABA, AMCA VE BABAANNE BÖYLE BİR KONUNUN LAFINI BİLE ETMEYE GEREK DUYMAMIŞLARDIR. Belli ki bu iddia, şüpheye yer bırakmayacak derecede açık bir YALANDIR.

Dilara Aktunç'un ifadelerindeki lakaytlığı, baba Fırat Develioğlu'nun BU KONUYU ASLA GÜNDEMİNE ALMAMIŞ olması, konunun BABA-KIZ TARAFINDAN KURGULANMIŞ DEHŞET VERİCİ BİR YALAN olduğunu ortaya koymaktadır. Zaten FIRAT DEVELİOĞLU'NUN KIZINA YÖNELİK BİR İSTİSMARDAN 30 YIL BOYUNCA HİÇBİR ŞEKİLDE ŞİKAYETÇİ OLMAMIŞ OLMASI, hatta İDDİA EDİLEN İSTİSMARIN GERÇEKLEŞTİĞİ TARİHLERDE ZATEN BU CAMİANIN İÇİNDE OLMASI, bu konunun açık bir iftira olduğunu ortaya koyan unsurlardır.

Dilara Aktunç ve baba Fırat Develioğlu, müvekkili mahkum edebilmek için, yani "husumet" adına, ADLİ MAKAMLARA YALAN SÖYLEMİŞLERDİR. Burada dikkat çekilmesi gereken diğer önemli unsur da, BİR BABANIN ÇOCUĞUNA BÖYLE BİR YALANI SÖYLETECEK KADAR AHLAKİ DÜŞKÜNLÜK İÇİNDE OLABİLMESİDİR.

Bu arada, başta bahsini ettiğimiz diğer sözde küçük yaş müşteki Serra MohammadValipour'un da, bu davada beyan vermek üzere Fırat Develioğlu tarafından yönlendirildiği, REŞİT OLMAMASINA RAĞMEN Fırat Develioğlu'nun Kazakistan'daki evine götürüldüğü (mahkeme ifadeleri, yurda giriş-çıkış kayıtları ve adres bilgileri, fotoğraflar ile sabit ve dava dosyasında mübrezdir), velayet sahibi annesinin bilgisi olmaksızın bu süreç boyunca Kazakistan'da tutulduğu da burada belirtmemiz gereken önemli bir husustur. Biri şu anda 34 yaşında olan iki sözde küçük yaş müşteki de husumetli Fırat Develioğlu'nun yönlendirmesiyle hareket etmiş kişilerdir ve Fırat Develioğlu, KENDİ KIZINI İSTİSMAR GİBİ BİR YALAN İÇİN KULLANMAKTAN ÇEKİNMEDİĞİ GİBİ, yaşı küçük SERRA MOHAMMADVALİPOUR'U DA BU HUSUMET UĞRUNA YAŞADIĞI ÜLKEDE ABLUKA ALTINDA TUTMAKTAN ÇEKİNMEMİŞTİR. Bu konunun Sayın Bakanlığınız tarafından inceleme altına alınacağına dair kanaatimiz tamdır.

Tüm bu hususları Sayın Bakanlığınızın dikkatine sunar, saygılarımızla bilgilerinize arz ederiz. 09.06.2024

Adnan Oktar müdafi,

Av. Mert Zorlu

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

FIRAT DEVELİOĞLU, MAFYAVARİ ÜSLUBU ALIŞKANLIK HALİNE GETİREREK TOPLUM HUZUR VE DÜZENİNİ BOZMAYA YÖNELİK GİRİŞİMLERDE BULUNUYOR

KIZ ÇOCUĞUNA CİNSEL İSTİSMAR İDDİASININ GERÇEK YÜZÜ